Nostalji Köşesi: İlk Telefonum Motorola M3788


Teknoloji sakini bir teknoloji öğretmeninden herkese merhaba!
Teknoloji ile ilgili yazılarımda her zaman günümüz ya da gelecek teknolojilerinden bahsetmek yerine, zaman zaman geçmişe dönüp artık nostalji diyebileceğimiz teknolojilerden de bahsetmek istiyorum.
Bu ilk nostalji köşemde konuğum, ilk telefonum Motorola M3788 olacak.
Evet, ismini dahi duymamış ya da çoktan unutmuş olabilirsiniz. Özellikle gençler hatırlamayabilir fakat benim yaşımda olanlar ve daha büyük yaştakiler için telefonun fotoğrafına baktığınızda hafızanızda anılar canlanmaya başlayacaktır.
Ben bu telefonu 2000 yılında aldım. O sıralar lise çağındaydım ve cep telefonu sektörü şimdiki kadar gelişmiş ve yayılmış değildi. (İlk yazımda bundan bahsettim) 16 yaşında ilk telefonuma kavuştuğumda inanılmaz bir sevinç yaşamıştım. Sanırım eskiden böyle şeylerin değeri daha büyük oluyordu. Telefonla yaşadıklarım kadar telefonu alış hikayem de ilginçti. Star gazetesi bu telefonu kuponla vermişti. Şimdi hatırlayamıyorum ama 20 ya da 25 kupon olması gerekiyor. Star gazetesi daha sonra da birçok telefonu yine kupon yoluyla insanlara sunmuştu.
Motorola M3788’den bahsetmeden önce Motorola’dan biraz bahsetmek istiyorum. Motorola, cep telefonlarına ilk adımın atılmasını sağlayan Amerikan firmadır. 1983 yılında ürettikleri DynaTAC, ilk taşınabilir telefon olarak kabul edilir. Firma aslında hücresel ağ konusunda ismini duyurmuştur fakat cep telefonlarının yaygınlaşması ile birlikte bu alanda da ürünler sunmuştur. 90’lı yılların sonları ile 2000’li yılların başlarında Nokia ile birlikte ismi anılan birkaç firmadan birisi haline gelmiştir. Dönemine göre çok başarılı modeller sunmuştur fakat zamanla popülaritesi azalmıştır. Ürünlerini Amerika dışına pek çıkarmaması buna neden olmuştur. Sonunda, 2011 yılında Google tarafından satın alınmıştır. Tabii şirketin yalnızca mobil bölümü Google’a satılmıştır. Bu dönemde Google çatısı altında saf Android deneyimi yaşatan telefonları piyasaya çıkmıştır fakat bu modeller de yine Amerika sınırlarını fazla aşmamıştır. 2014 yılının başlarında Çinli Lenovo firması Motorola’yı satın almıştır. Şu an firma Lenovo çatısı altında sınırlı da olsa ürünlerini sunmaya devam etmektedir.
Motorola aslında, cep telefonu teknolojisinin ilk dönemlerini yaşayan insanlar için her zaman ayrı bir yere sahiptir. Günümüzde isminin fazla duyulmaması gençler üzerinde aynı etkiyi yapmamaktadır fakat geçmişte Motorola pek çok ilginç özelliği cep telefonlarına kazandırmıştır. Geçmişte Telsim reklamlarıyla özdeşleşen firma, titreşim özelliğinden tutun telefonlarda parmak izinin ve akıllı özelliklerin kullanılmasına kadar pek çok yeniliğe imzasını atmıştır.
Konumuza gelirsek, Motorola firmasının 1999 yılında üretmiş olduğu M3788 modeli, 2000 yılında Star gazetesi vasıtasıyla ülkemiz kullanıcılarına sunuldu. 2000 yılında bu yolla almış olduğum telefonu 1.5 yıl kadar kullandım. Daha sonra yeni teknolojilerin ışıltısına kendimi kaptırıp başka bir modele geçiş yaptım.
Motorola M3788, tahmin edebileceğiniz gibi fazla özelliğe sahip olmayan, yalnızca arama ve sms görevleri olan bir telefondu. Zamanın şartlarında bu kadarı yeterli oluyordu tabii. Yine de M3788’in özelliklerine kısaca değinelim.
Boyutları: 140mm uzunluk, 50mm genişlik ve 25mm kalınlık.
Ağırlık: 170gr
Ekran: 4 satır, 96 x 32 piksel çözünürlük, Monochrome Grafik
Hafıza: 10 adet çağrı saklayabilme (5 gelen 5 giden)
Ses: Mono
Batarya: NiMH 700 mAh, 110 saat bekleme, 230 dakika konuşma süresi
Radyo yok, alarm yok, kamera yok, sd kart slotu yok, GPS yok, Edge yok, kulaklık girişi yok, oyun yok
Özelliklere baktığınızda gülümsüyorsunuz ama 16 yıl önce bu özellikler çok da kötü olarak görülmüyordu. Yine de zamanın modellerine göre eksik yanları var. Bunlardan bahsetmek gerekirse, kulaklık girişinin olmaması, oyun bulunmaması, saat alarmının bulunmaması gibi eksiklikler sayılabilir. Kullanım olarak karşılaşılan bazı eksiklikler de var ki bunlardan bahsettiğimde ilginç karşılayabilirsiniz.
Örneğin, size rehberinizde kayıtlı birinden bir sms geldiğinde dahi mesajı gönderen kişiyi yalnızca numara olarak görüyordunuz. Bu nedenle mesaj kimden gelmiş öğrenmek için numarayı rehberde karşılaştırma yapmanız gerekiyordu. Cevapsız çağrıya bakmak için telefonu elinize aldığınızda bir sürpriz sizi karşılardı çünkü ekranda yalnızca “Cevapsız Çağrı” yazardı. Kimin aradığına bakmak için arama kaydına girmeniz gerekiyordu.
Çok uzun sürede şarj olurdu. Bataryası ise kalem pillerin yan yana eklenmiş versiyonu gibiydi.  
Boyutu nedeniyle koyacak yer bulamazdık. (Gelin görün ki yıllar sonra telefonların boyutları bu telefonların boyutları kadar oldu)

Böyle ilginç eksikliklere rağmen bir cep telefonuna sahip olmak çok güzel bir histi. O dönemde GSM operatörlerinin kampanyaları da günümüzdeki kadar olmadığı için arama yapmak ya da sms atmak bir hayli maliyetliydi. Bu nedenle, o dönemin gençleri arasında "çağrı bırakma" moda olmuştu. Özellikle sevgililer birbirlerine çağrı atarlar ve her çağrı ayrı bir anlam ifade ederdi. Telsim, bu telefon ile birlikte Pratik Hat dediği bir kontörlü sistem tanıtmıştı. Kontör sistemi 100, 200 şeklinde değil 1 milyonluk, 5 milyonluk kontör şeklindeydi. Yani paranızda para alıp kullanıyordunuz. Pratik Hat zannedersem yine telefonla birlikte kuponla verilmişti. O dönemde böyle ilginç kampanyalar moda olmuştu. Zaten Star gazetesinin bu adımından sonra başka gazeteler de kuponla telefon vermişlerdi.
Motorola M3788 telefonumla üzücü bir olay da yaşamıştım. Şarj olduğu sırada üzerine su dökmüştüm. Telefon bir süre çalışmadı ve bana çok üzücü anlar yaşattı ama kuruduktan sonra çalıştı. Çalıştı çalışmasına fakat açma/kapama tuşu bir daha çalışmadı. Bu nedenle telefonu kapatmamız gereken yerlere girdiğimde telefonun bataryasını çıkarmak zorunda kalıyordum.
Sanırım telefonumda yokluğunu en çok hissettiğim özellik oyunlardı. Arkadaşlarımın Nokia telefonlarında oyunlar varken (efsane yılan oyunu gibi) benim telefonumda oyun olmaması o dönem yaşadığım en büyük eziklikti sanırım J
Sonuç olarak, cep telefonu dünyasına adım atmamı sağlayan Motorola M3788’in bende her zaman ayrı bir yeri olacaktır. Yıllar geçtikçe teknolojiler gelişti, çok çeşitli telefonlar çıktı ve gönlümüz onlara kaydı fakat ilkler her zaman özeldir, değil mi?
Bu yazımda sizlere ilk telefonumdan ve ilk telefonumla yaşadıklarımdan bahsetmek istedim. Ara ara böyle nostalji yazıları da yazmak istiyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle, teknoloji ile kalın.



SONRAKİ
« Önceki Post
ÖNCEKİ
Sonraki Post »